içerik yükleniyor...Yüklenme süresi bağlantı hızınıza bağlıdır!

Bilgisayar Ne Zaman İcat Edildi?

Bugün artık onlar olmadan bir hayat yaşamanın imkansız olduğu bilgisayarların eskiden oda boyutunda olduğunu duymuşsunuzdur. Daha da ilginci, ilk bilgisayarlar kağıt kalemle hazırlanmış birer algoritma sisteminden ibaretti. Gelin bilgisayar ne zaman icat edildi yakından bakalım ve bu tarihsel süreci görelim.

Bilgisayar Ne Zaman İcat Edildi?
Haberi Sesli Dinle

Teknolojinin en hızlı geliştiği dönemlerinden birinde yaşadığımızın farkındayız ve bu dönemin temelini de bilgisayarların oluşturduğunu hepimiz biliyoruz. 1990’lı yıllarda yaygınlaşan kişisel bilgisayar furyasından önce de bilgisayarlar kullanılıyordu. Bugünkülere pek benzemeseler bile ilk bilgisayar ne zaman icat edildi, neye benziyordu, nasıl çalışıyordu hiç düşündünüz mü?

Webtekno editörleri tarafından hazırlanmış olan teknoloji haberleri ve içeriklerine içeriğe baktığımız zaman aslında ilk bilgisayarların kağıt ve kalem kullanılarak geliştirilmiş birkaç basit algoritma olduğunu öğreniyoruz. Yani ilk bilgisayarlarda tek bir metal kablo bile kullanılmadığını söylemek mümkün. Gelin bilgisayar ne zaman icat edildi yakından bakalım ve bu cihazın yaşadığı tarihsel süreci görelim.

Bilgisayar gibi çalışan insanlar vardı:

İlk bilgisayarlar bildiğimiz insanlardı. Çoğu kadınlardan oluşan bir ekip, farklı konular hakkında elde edilen bilgileri tıpkı bir veri tabanı gibi işleyerek tablolar haline getiriyorlardı. Hatta Napolyon Bonapart, bu sistemin bir algoritma ile geliştirilmesi için 18. yüzyılın ilk yıllarında Gaspard de Prony’yi görevlendirmiş ve o da bir takım astronomik hesaplar yapmaya çalışmıştır.

Prony ne yaptı tam olarak bilinmiyor ancak mucit Charles Babbage’in insanlardan çok daha başarılı hesaplar yapacak bir algoritma sistemi kurduğunu biliyoruz. Yalnızca toplama ve çıkarma işlemlerini kullanarak Fark Motoru’nu, daha sonra da yalnızca çarpma ve bölme işlemlerini kullanarak Analitik Motoru’nu geliştirdi.

Charles Babbage tarafından yapılan her iki algoritma da maalesef birer makineye dönüşmedi ancak geriye işlemci, programlama dili, bellek gibi bilgisayarların temelini oluşturan bir dizi kavram bıraktı. Belki ömrü biraz daha uzun olsaydı tüm bu taslakları bizzat birer makineye dönüştürebilirdi. 

Geliştirilen algoritmalar gerçek birer makineye dönüşüyor:

Charles Babbage harika taslaklar hazırlanmıştı ancak bunların hiçbiri gerçek birer makineye dönüşmemişti. Fizikçi William Thomson ve kardeşi James Thomson ise 1876 yılında bunu yapmayı başardılar. Thomson kardeşlerin yaptığı bu ilk analog bilgisayar, karmaşık hesaplamalar yapabiliyor ve gelgitleri tespit edebiliyordu.

Thomson kardeşlerin yaptığı diğer bir cihaz, diferansiyel denklemleri entegrasyon yoluyla çözebilen ve bazı diskler kullanabilen çok daha gelişmiş bir makineydi. Bu makine 1928 yılında  MIT’de çalışan Vannevar Bush tarafından geliştirildi. Diferansiyel analiz cihazı adı verilen bu cihaz için ilk gerçek bilgisayar demek mümkün.

İkinci Dünya Savaşı sırasında süreç hızlanıyor:

Tarihin gördüğü en kanlı olayları doğuran İkinci Dünya Savaşı sırasında ve sonrasında yaşanan pek çok gelişme olduğunu da kabul etmek gerekiyor. Örneğin bu savaş olmasa belki bilgisayarlar bu kadar hızlı gelişmeyecekti. Çünkü Nazilerin kripto şifrelerini çözmeye kendini adamış olan Alan Turing, bilgisayarlar için yeni bir dönemin kapılarını aralamıştır.

Analog bilgisayarlardan haberdar olan Alan Turing, dijital sistemler üzerine çalışan biriydi. Savaşın başlaması ile birlikte  Otomatik Hesaplama Motoru’nu geliştirdi ve bu sistem sayesinde Enigma kodu çözüldü.  Otomatik Hesaplama Motoru, analog bilgisayarlardan farklı olarak tek bir işlev değil, programlanarak birden fazla işlev için kullanılabiliyordu.

Dijital bilgisayar çağı başlıyor:

Alan Tureng’in üzerinde çalıştığı ancak taslak olarak kalan dijital bilgisayar, 1941 yılında Almanya’da Konrad Zuse isimli bir mühendis tarafından geliştirildi. Zuse’nin Z3 olarak adlandırdığı ve evindeki eski cihaz parçalarıyla yaptığı bu bilgisayar programlanabilen ve otomatik işlevlere sahip bir cihazdı. Alman hükümeti tarafından stratejik öneme sahip olmadığı söylenerek desteklenmedi.

 Zuse ile aynı dönemde John Vincent Atanasoff ve Clifford E. Berry, Amerika Birleşik Devletleri’nde vakum tüpleri kullanarak çalışan bir bilgisayar yaptılar. Yine aynı dönemde Tommy Flowers ve Max Newman, İngiltere’de Nazilerin kodlarını deşifre etmek için Colossus’u icat ettiler. Colossus ilk elektronik, dijital ve programlanabilir bilgisayar olarak kabul edilir.

Ve sonunda, bilgisayar icat edildi:​

 

19. yüzyılın sonlarında başlayan bilgisayarın icat edilme süreci 1945 yılında tamamlandı. Alan Turing’in taslaklarında belirlediği 4 temel yapının kullanıldığı ilk bilgisayar, Amerika Birleşik Devletleri ordusunun Pennsylvania Üniversitesi’nde gizlice yürüttüğü bir çalışmada geliştirildi.

 

ENIAC isimli bu bilgisayarın altında imzası olan kişiler John Mauchly ve J. Presper Eckert’di. ENIAC, hidrojen bombasının fizibilitesini incelemek için geliştirilmişti. Birden çok kez programlanabilen yapıya sahip bu bilgisayar 167 metrekarelik bir alan kaplıyordu, 30 ton ağırlığa sahipti, 150 kilovat enerji ile ve tam 20 bin vakum tüp ile çalışıyordu.

Bilgisayarlar üzerinde yapılan çalışmalar geliştikçe vakum tüpleri transistörlere ve son olarak da bildiğimiz mikroçiplere evrildi. Bilgisayarlar hakkında tüm bu bildiklerimiz Z3 bilgisayarının yeniden yapılmasına karar verilmesi ile ortaya çıktı. 1998 yılında Raúl Rojas isimli Meksikalı bir bilgisayar bilimcisi, Z3 üzerinde çalışmalar yaparken Alan Turing’in çalışmalarını keşfetti ve ENIAC’ın aslında bilinenin aksine yapılmış ilk bilgisayar olmadığını ortaya çıkardı.

Tarih: 06-07-2022

FACEBOOK YORUM
Yorum